Türkçe ve Okul Başarısı

1.  Dil, Okul Başarısı Üzerinde Belirleyici Bir Etkiye Sahiptir

Dil, ayrıca bilgi edinme, öğrenme aracıdır. Kullanılan kaynak, teknoloji ne olursa olsun dil, bilgi aktarımının vazgeçilmez aracıdır. Bir insanın bilgisi artıkça dili zenginleşir; dili zenginleştikçe bilgisi artar. Dilimiz söz varlığımızla, söz varlığımız bilgimizle gelişir. Okul başarısı ile dil yeteneği ve becerisi arasında kopmaz bir bağ vardır. Çünkü okuduğunu, duyduğunu, tam ve doğru anlamak ve anladığını doğru, düzgün ve tam olarak ifade etmek, okul başarısı açısından büyük önem taşımaktadır.

O nedenle dil, okul başarısında belirleyici bir öneme sahiptir. Araştırmalar dil dersindeki başarıyla diğer derslerdeki başarı arasında  çok sıkı bir ilişki bulunduğunu ortaya çıkarmıştır. O nedenle iyi Almanca bilmeden iyi bir okul başarısı elde etmek mümkün değildir.

2.  İyi Almanca Öğrenmenin Yolu İyi Türkçe Öğrenmeden  Geçer

Dilbilimciler, anadilini iyi bilenlerin yabancı bir dili daha kolay, hızlı ve düzgün öğrendiklerini bilimsel olarak kanıtlamışlardır. Anadili bir binanın temeli gibidir. Temel ne kadar sağlam ise üzerine gelecek katlar o kadar sağlam durur. O nedenle yetersiz bir Türkçe ile iyi bir Almanca öğrenmek zordur. Türkçenizdeki bütün zayıflıklar, eksiklikler Almancanıza fazlasıyla geçer; ortaya iki yarım dilli bir insan çıkar. Bu da, Türk çocuklarının Alman okullarında neden istenen başarıyı gösteremediklerini açıklamaktadır.

3.  Okulöncesi Dönem Dil  Gelişimi Bakımından Çok Önemlidir

Çocuk doğduğu andan itibaren çevresini tanımaya, anlamaya başlar. Bilgisi tecrübesi artıkça kelime hazinesi genişler. Okul çağına kadar  2000'e yakın bir sözcüğe sahip olur.  Konuşma, anlama, dinleme gibi temel dil becerilerini bu dönemde kazanır. Türkçe düşünme ve kendini ifade edebilme yeteneği bu dönemde gelişir.

O nedenle bu yaş çocuklarının Türkçe anlama,  öğrenme ve düşünme yetenekleri Almancaya göre daha ileri düzeydedir.

4.  Çocuğunuzla Türkçe Konuşmaya Özen Göstererek Türkçeye Olan Sevgisini ve İlgisini Artırabilirsiniz 

Çocuğunuzu belli bir yönde eğitmenin, yönlendirmenin,  en etkili yöntemlerinden biri de ona iyi bir örnek olmaktır. Çocuğunuzun Türkçeyi güzel konuşması için örnek alacağı kişilere ihtiyacı vardır. Bu amaçla çocuğunuzu Türkçe derslerine göndermeniz ve çocuğunuzla Türkçe konuşmanız gerekmektedir. Sizin Türkçe konuşmaya  vereceğiniz değer, göstereceğiniz özen, çocuklarınızı kuşkusuz olumlu etkileyecektir.

5.  Çocuğunuzla Almanca Konuşarak İyi Almanca Öğrenmesini Sağlayamazsınız 

İnsanlar birbirlerini dinleyerek ve birbirleriyle konuşarak,  ancak günlük konuşma dilini  (Umgangssprache) öğrenirler. Çocuklarınız zaten evin dışında -sokakta ve okulda- yeterince Almanca konuşma imkanına sahiptirler.

Çocuklarınızın Almancalarını geliştirmeleri Almanca konuşarak değil,  edebi ve bilimsel değeri olan kitapları okuyarak kazanabilirler. Bunun için de kitap sevgisi ve okuma zevkine sahip olmaları gerekir.

 Almancayı yüksek  seviyede konuşma becerisi, eğitim seviyesine ve kitap okuma alışkanlığına bağlı olarak gelişir.

Çocuklarınızla Almanca konuşarak Almancalarının gelişeceğini sanmak, sadece bir yanılgıdır. Unutmayınız ki bir Alman çocuğu da evde veya sokakta konuştuğu Almancayla (Umgangssprache) okulda başarı sağlayamaz. Nitekim Almanca, Alman öğrencilerin de en çok zorlandığı derslerden biridir. Hatta günlük konuşma dilinin etkisinden kurtulamamak bir eksiklik ve yetersizlik sayılır. O nedenle çocuğunuzla Almanca konuşarak sadece Türkçe konuşma becerisinin gelişmesini engellemiş olursunuz.

6.  Okul  Başarısı İçin  Almancanın   Önemi  Büyüktür

Dil, bilgi edinme, öğrenme aracıdır. Kullanılan kaynak, teknoloji ne olursa olsun dil, bilgi aktarımının vazgeçilmez aracıdır. Bir insanın bilgisi artıkça dili zenginleşir; dili zenginleştikçe bilgisi artar. Dilimiz söz varlığımızla, söz varlığımız bilgimizle gelişir. Okul başarısı ile dil yeteneği ve becerisi arasında kopmaz bir bağ vardır. Çünkü okuduğunu, duyduğunu, tam ve doğru anlamak ve anladığını doğru, düzgün ve tam olarak ifade etmek, okul başarısı açısından büyük önem taşımaktadır.

O nedenle dil, okul başarısında belirleyici bir öneme sahiptir. Araştırmalar dil dersindeki başarıyla diğer derslerdeki başarı arasında  çok sıkı bir ilişki bulunduğunu ortaya çıkarmıştır. O nedenle iyi Almanca bilmeden iyi bir okul başarısı elde etmek mümkün değildir.

7.   İyi Almanca Öğrenmenin Yolu İyi  Türkçe Öğrenmeden Geçer

Dilbilimciler, anadilini iyi bilenlerin yabancı bir dili daha kolay, hızlı ve düzgün öğrendiklerini; bilimsel olarak kanıtlamışlardır. Anadili bir binanın temeli gibidir. Temel ne kadar sağlam ise üzerine gelecek katlar o kadar sağlam durur. O nedenle yetersiz bir Türkçe ile iyi bir Almanca öğrenmek zordur. Türkçenizdeki bütün zayıflıklar, eksiklikler Almancanıza fazlasıyla geçer; ortaya iki yarım dilli bir insan çıkar. Ne Almancayı ne Türkçeyi tam bilememek Türk çocuklarının Alman okullarındaki başarısızlığının en önemli nedenidir.

İyi bir Almanca veya üçüncü dil öğrenmek iyi bir Türkçe temeline sahip olmaya bağlıdır.

8.  Anadili Derslerine Karşı Çıkanlar Pedagojik Gerekçelerle Değil  Politik  Motiflerle Hareket  Etmektedir

Türkçe dersleri Almanya'daki Türk çocuklarrı için önemini korumaktadır. Gerçek bu olmakla birlikte Alman devletinin anadili derslerine bakışında son yıllarda önemli değişiklikler olduğu da dikkatten kaçmamaktadır. Almanlara göre artık kendi anayurtlarına dönmeyeceği belli  olan göçmen çocuklarına kendi dillerini ve kültürlerini öğretmek eskisi kadar önem arz etmemektedir. Alman vatandaşlığı ve çifte vatandaşlık statüleri de bu düşüncelere zemin oluşturmaktadır.

Bu açıklamaların ve gerekçelerin hiç biri Türkçe derslerinin Türk çocukları için önemini azaltmamakta tam tersine bu derslerin nasıl bir tehditle karşı karşıya bulunduğunu göz önüne sermektedir.

Bu derslerin önemine ve gereğine inanan bir çok Alman okul müdürü yabancı öğrencilerin bu derslere katılmasını özellikle teşvik ederken,  çok sayıdaki Türk velisinin bu derslere karşı ilgisizliğini anlamak mümkün değildir.

Anadili derslerinin pedagojik önemi Almanlar tarafından da çeşitli platformlarda dile getirilmektedir. Sonuncusu 2001 yılında yapılan 15. Karma Eğitim Uzmanları Komisyonu protokolünde: "...kimlik ve kişilik gelişmesinde anadilin çok önemli bir unsur olduğu ve anadilde verilen çeşitli derslerin  Türk kökenli öğrencilerin refahını geliştireceği konusunda"  tarafların görüş birliği içinde oldukları belirtilmektedir.

Özet olarak belirtmek gerekirse anadili dersine  karşı geliştirilen olumsuz görüşlerin arkasında pedagojik gerekçeler değil politik tercihler yatmaktadır.